Üç ebeveynli embriyolar, tekrarlayan tüp bebek (IVF) başarısızlıkları ve düşük embriyo kalitesi sorunlarında umut vadeden ileri yardımcı üreme teknikleri arasında yer almaktadır. Kısırlık, dünya genelinde birçok çift için önemli bir sağlık problemi olmaya devam ederken, embriyo gelişimini iyileştirmeye yönelik yeni yaklaşımlar klinik ve laboratuvar alanlarında hızla gelişmektedir. Sitoplazma transferi ve maternal spindle transferi (MST) gibi yöntemler, embriyo gelişimi için daha sağlıklı bir hücresel ortam oluşturmayı hedeflemekte ve özellikle belirli hasta gruplarında alternatif bir seçenek olarak değerlendirilmektedir.

Embriyo Kalitesini Artırmaya Yönelik Güncel Yaklaşımlar

Klinik Yaklaşımlar

  • Farklı IVF tedavi protokolleri

  • Destekleyici vitamin ve takviye tedavileri

  • PRP (Platelet Rich Plasma) gibi rejeneratif uygulamalar

  • Kök hücre ve ekzozom temelli deneysel tedaviler

Laboratuvar Teknikleri

  • IMSI, mikroakışkan sperm çipi gibi ileri sperm seçim yöntemleri

  • Yapay zeka destekli embriyo değerlendirme sistemleri

  • Gelişmiş embriyo kültür ortamları

  • Time-lapse (zaman atlamalı) inkübatörler

  • Kalsiyum iyonofor veya Piezo elektrik tekniği ile oosit aktivasyonu

Tüm bu gelişmelere rağmen, düşük embriyo kalitesi infertilitenin altında yatan en önemli sorunlardan biri olmaya devam etmektedir.

Yumurta Sitoplazmasının Embriyo Gelişimindeki Rolü

Embriyo gelişiminde yalnızca genetik materyal değil, yumurta sitoplazması da kritik öneme sahiptir.
Döllenme; ister doğal yolla ister IVF, ICSI veya IMSI gibi tekniklerle olsun, oosit sitoplazmasında gerçekleşir.

Yumurta sitoplazması;

  • Mitokondriler (hücrenin enerji merkezi),

  • Proteinler,

  • Hücresel organeller,

  • mRNA’lar

gibi embriyo gelişimi için hayati yapı taşlarını içerir.

Genç ve sağlıklı bir sitoplazma, hücre onarım mekanizmalarını destekleyerek bazı DNA hasarlarının telafi edilmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, sitoplazmanın değiştirilmesi veya desteklenmesi, embriyo kalitesi sorunlarına yönelik yeni bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır.

Üç Ebeveynli Embriyolar Nedir?

Bu yöntemler halk arasında “üç ebeveynli embriyolar” olarak adlandırılır. Bunun nedeni, oluşan embriyonun:

  • Anneden gelen nükleer DNA,

  • Babadan gelen nükleer DNA,

  • Donör yumurtadan gelen mitokondriyal DNA

taşımasıdır.

Üç Ebeveynli Embriyo Oluşturma Teknikleri

Sitoplazma Transferi

Sitoplazma transferi uzun süredir uygulanan bir yöntemdir.
ICSI işlemi sırasında embriyolog, donör yumurtadan alınan sitoplazmanın bir kısmını annenin yumurtasına, baba spermi ile birlikte enjekte eder.

Amaç, annenin yumurtasına daha sağlıklı ve enerjik bir hücresel ortam sağlamaktır.

Maternal Spindle Transferi (MST)

Maternal spindle (iğ), metafaz II aşamasındaki yumurtanın genetik materyalini temsil eder.

Bu yöntem sitoplazma transferine göre daha karmaşıktır:

  1. Donör yumurtanın genetik materyali çıkarılır (enükleasyon).

  2. Annenin yumurtasından spindle (iğ) alınır.

  3. Bu spindle, genetiği çıkarılmış donör yumurtasına transfer edilir.

  4. Ortaya çıkan hibrit yumurta baba spermi ile döllenir.

MST tekniğinde:

  • Oosit dejenerasyonu riski daha yüksektir.

  • Bazı durumlarda ek oosit aktivasyon yöntemleri gerekebilir.

  • Yüksek deneyim ve ileri laboratuvar altyapısı şarttır.

Üç Ebeveynli Embriyoların Sınırlamaları ve Riskleri

Yaş Faktörü

Yumurtalık yaşı, embriyo kalitesini belirleyen en önemli faktördür.
Bu tekniklerin en iyi sonuçları genellikle 40 yaş altındaki kadınlarda görülmektedir.

Eğer yumurtada yaşa bağlı genetik (DNA) bozukluklar varsa, sitoplazma temelli tedaviler bu sorunları düzeltemez. Morfolojik olarak iyi görünen embriyolar bile genetik testlerde anormal çıkabilir.

Bu nedenle yöntemler daha çok:

  • Genç yaş grubunda,

  • Nedeni açıklanamayan infertilite,

  • Tekrarlayan IVF başarısızlıkları

olan hastalarda potansiyel fayda sağlayabilir.

İleri yaş grubunda ise donör yumurta ile IVF, halen en yüksek gebelik şansını sunmaktadır.

Teknik ve Uzun Dönem Riskler

  • İşlem deneyimli embriyologlar gerektirir

  • Yumurta hasarı riski vardır

  • Uzun dönem bebek takibiyle ilgili bilimsel veriler sınırlıdır

  • Mitokondriyal DNA ile ilgili potansiyel riskler tamamen ortadan kalkmış değildir

Özellikle mitokondriyal hastalıkları önlemek amacıyla yapılan MST işlemlerinde, annenin mitokondrilerinin tamamen elimine edilememesi ihtimali bulunmaktadır.

Üç ebeveynli embriyolar ve mitokondriyal replasman teknikleri, özellikle tekrarlayan IVF başarısızlıkları ve açıklanamayan embriyo kalitesi sorunlarında umut verici yaklaşımlar olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu yöntemler ileri teknoloji, yüksek deneyim ve dikkatli hasta seçimi gerektirir; her hasta için uygun değildir. Yaş faktörü, genetik yapı ve yumurta kalitesi, tedavi başarısını belirleyen en önemli unsurlar olmaya devam etmektedir.

Kıbrıs’ta IVF tedavileri, gelişmiş laboratuvar altyapısı ve yenilikçi uygulamalarıyla öne çıkmaktadır. Cyprus Hope Fertility | Team-Z bünyesinde, Dr. Zehra Onar ile  yürütülen tedavi süreçlerinde, her çiftin durumu detaylı olarak değerlendirilmekte ve en uygun tedavi yaklaşımı bilimsel veriler ışığında belirlenmektedir. Unutulmamalıdır ki doğru merkez, doğru zamanlama ve kişiye özel planlama ile umut her zaman vardır.